Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda %1,64 oranında artış gösterirken, yıllık enflasyon %71,60 oldu. Ekonomistlerin tahminleri ise aylık %2,28, yıllık %72,68 seviyelerindeydi.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, açıklanan verileri değerlendirerek enflasyondaki artışın büyük ölçüde baz etkisine bağlı olduğunu belirtti. Eğilmez, “Önümüzdeki 3 ay boyunca baz etkisinin devam edeceğini öngörüyorum. Sıkı para politikasından ziyade bu etkiyi daha fazla göreceğiz” dedi.
Eğilmez, CNBC-e canlı yayınına katılarak şunları ifade etti: “Faiz oranlarını %50 seviyesine çıkardığımızda döviz bozdurulup TL’ye dönüş yapılıyor. Döviz miktarının artmasıyla birlikte kur belli bir seviyede sabitlenme eğilimine giriyor. TL mevduat faiz oranının %50 olduğu durumda, kur değişmediği sürece bu doğrudan dolar faizi etkisi yaratıyor ve enflasyonun düşmesine neden oluyor. Tüm bu etkiler birleşince mevcut durumu ortaya çıkarıyor.”
Önümüzdeki 3 ay boyunca baz etkisinin süreceğini belirten Eğilmez, “Çok sıkı bir para politikası uyguladığımızı düşünmüyorum. Faiz oranı kuru kontrol ediyor, ancak bunun da ağır bedelleri var. Ekonomi %40-50 dolar faizi ödüyor, ki bu çok yüksek bir oran. 10’un üzerinde dolar faizi oldukça yüksek” dedi.
Faiz indirimine dair görüşlerini de paylaşan Eğilmez, “Faiz indirmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Ancak önümüzdeki 3 ay içinde 2-3 puan, en fazla 5 puanlık bir indirimle Eylül ayında bir adım atılabilir. Eylül ayında faiz indirimi yapmak yararlı olabilir, çünkü baz etkisiyle enflasyon düşecek. Faiz oranını %50’de tutmanın anlamı kalmayacak. Eylül ayında başlangıç olarak iki puanlık bir indirim yapılabilir ve böyle bir mesaj vermek faydalı olabilir” dedi.
İhracattaki artışın olumlu olduğunu belirten Eğilmez, ithalattaki azalmanın altın ticaretine getirilen kısıtlamalarla bağlantılı olduğunu kaydetti.